30 Ağustos 2013 Cuma

Tek Gecelik


        Sırtını çıplak olan kadına çevirmişti, çıplak olan adam.Dokuz dakika önce boşalmıştı yaratılmaya neden olan enerjiye ve kadını da yaratıcı kılmaya.        Teni artık değmiyordu kadının tenine.Kafasında cinayet düşünceleri, bedeninde ise korku vardı (cinayet korkuyu kandırıp yer değiştirmeyi planlıyordu ve o yüzden işi çok zordu) adamın.Kadının ise düşüncelerinde huzursuzluk, bedeninde huzur (huzursuzlaştırdıklarımızdan) vardı.Üzerlerindeki ipekten, güneşli gökyüzü renginde örtü ve karşıdan gelen aç ışıkla karanlığı silemiyordu oda.       
        Adamın ağzında harfler toplanmış, düzenli bir şekilde sıralanmış çıkmak için emir bekliyorlardı.
Ve adam kusar gibi söyledi ; ''SENİ SEVİYORUM..''Kadının ağzında yediği makarnanın baharatları vardı ve dili onları eritmek ile meşguldü. Dudaklar ayrılabilir olduklarını unutmuştu kadın ağzını açmadan; ''BENDE... ''Can çekişen bir ata ateş etmişti sanki kadın. (cinayet korkuyu kandırıp yerine geçti ama korkunun yerin sevmemişti)
     
       Adam kadına dönüp boğazına götürdü elini hafifçe.
Kadın elin dokunuşuyla göz kapaklarını güçle açtı ve gülümseyişi ile 70 kasını çalıştırarak ürperdi.
Dudaklarını adamın eline değdirdi sonra bir daha değdirdi ve sonra bir daha... (cinayet korkuyu kandırıp kendi yerine geçti ama kendi yerini artık istemiyordu )
        Kadının bedeni sevişmeye hazırdı...
        Adamın şeyi kalkmıştı zaten...