9 Eylül 2012 Pazar

Siyah Başlıklı Sitem



  -Nereden başlasam diye düşünmeyeceğim,düşünmem de zaten. Her şey (karınca boku da dahil ) eksik ve bozuk...

          Hayatında ilk defa deniz görmüş gibi bakıyordu; elektriği,suyu kaçak olan yedi katlı bir binanın sonradan eklenen çekme katından gökyüzüne. Renkler güzelliğini yıldızlara ve en çok da 'Ay' a borçlu olduğu bir vakitdeydi. Rüzgar, kelebek etkisindeydi. Bastığı dünyanın ağırlığı tabanlarından bedenine yükleniyordu. Göz yaşlarını, saklamak zorunda kaldığı yerde arıyordu...Ruhu, dışarı çıkıp bedenine anlatmaya başladı o gün ona çektirdiklerini...

  -Konuşmak bu kadar zor mu?Anlatmak, anlatabilmek... Evet,çok istiyorum hayatımda ilk defa neden istediğimi bildiğim ve emin olduğum ayrıca benim olduğunu düşündüğüm şeyi,bu kadar isterken bu kadar yol almışken sonunda... Samimi olamadım mı acaba? Yada çok mu samimi oldum?Yanlış yaptım ama nerede.?Yaptığım şeyi neden yaptığımı bilmiyorsam nasıl samimi olabilirim?Ama yaptığım şeyi neden yapamadığımı biliyorum, bu samimi değil mi?Bana samimi ama onlara değil,o zaman samimi değilim. Samimiyet göreceli mi? Eğer göreceliyse samimiyim, değilse değilim.Bu kadar yol almışken,tam sonunda kaybetmek aldığım yolun ne kadar olduğunu gösterecekse;ben hiç yol almamışım.Eğer göstermeyecekse ben nasıl yol aldım, aldığım yolun ne kadar olduğuyla neden bu kadar ilgilenir oldum, tam da buradayken?Ben ne yapıyorum?Burada şuan ne yapıyorum?Düşüncelerim neden bu kadar sorudan oluşuyor?Yapmam gereken ne ?
         
Göz yaşlarını sakladığı yerde aramaktan vazgeçti ve vazgeçtiği yerde buldu. Susturmaya çalıştı ruhunu, zor oldu...Ama sustu....

09 Eylül 2012

20 Temmuz 2012 Cuma

G($)T...


Savaş kararlarını götü sandalyede olanlar alır.

Kaybeden taraf kaldırır götünü,
Kazanan taraf ise götünü daha çok büyütür.

Aslında bir kaç tane göt yüzünden ölür insanlar...