11 Aralık 2011 Pazar

Hayal

Hayal etmek gerçekten zor;cebi yırtık pantolonlar ile dolu bir dolaba sahip iken.
Lakin etmek gerekir;içine değil,dışına dünyanın.
Her ne kadar yıkıntılar ile dolu olsa da dünya...
Sonra yıkıntıları uzaya saçsan; dünyadan yıldız olarak bakarsın o yıkıntıya.
Göz yaşların gibi parlar karanlıkta küçük bir ışıkla,sonra kayar o yıkıntı.Dilek tutarsın, kim bilir?
O dilek ile hayata tutunursun belkide.
Tutunduğun için düşmezsin,hatta düşen birini de yakalarsın.
O da sana tutunur,sonra bir başkası da ona.Tutunduğun hayat kırılır.
Başka tutunacak hayat bulmaya çabalarsın, yahut tutunan birine tutunmaya...

Zor; hayata tutunmaya çabalarken,hayal kurmak. Unutmamak gerekir; İmkansızdı hayal kurmak bizden öncekilerde...Şimdi sadece zor...
11 Aralık 2011

7 Kasım 2011 Pazartesi

Yalnızlık

Yalnızlığım;
Gökyüzündeki çaresiz sonsuzluk...
Odanın içindeki nefes alışveriş sesi...
Bir çok saçma düşünceler...
Anlık ağlayışlar...
Sıkılmadan aynı şarkıyı defalarca çalmak...
Küçük bir yastık...
Yatakta güneşin doğuşunu beklemek...
Özlem kokan mektuplara dokunmak...
Çaresizliği alışkanlık haline getirmek....
Daha bin kamyon cümle boşaltsam içime,dolmaz bu beş para etmez yüreğim...

Düşüncelerim ve hayallerim yanına yanaşmıyor.
Tanrı yalnızlığını anlatmak için yaratmış sanki beni...yada anlamam için onun varlığıyla yok oluşunu...
Yalnızlığı doğru yazamazken nede mutluydum...

7 Kasım 2011

20 Ağustos 2011 Cumartesi

BİR

Kaybetmek süsler bizi gözyaşlarımızla,
Çıplak hissettirir soğuk bir odada ve tek bırakır;
Anlatamazsın kalbinin gri kokusunu.

Yalnızlık kelimesini giyersin ayağına,
Koşmak gelir içinden,
Oturduğun yerden kalkamazsın.

Ellerin aslında hep fazlaymış sanırsın dokunacak ya da tutacak kalmayınca artık...

Kusarsın dostlarını,
Kafanda anlamsız gelir düşünceleri.

"Son" yazısında izlemeye başlarsın filmleri, kalmaz öncesi aklında.

Titrer nefesin onu düşünerek aldığında...

Anlatılmaz ölüm.

Anlatılmaya başlandığında ise kalmaz.